“Babam beni bulimik yaptı”
Bu sözler, efsanevi aktris Jane Fonda’ya ait. En İyi Kadın Oyuncu dalında iki kez Oscar kazanan Fonda, 2011 yılında Amerikan Harper’s Bazaar dergisine verdiği röportajda açık açık, kendisi gibi başarılı bir oyuncu olan babası Henry Fonda tarafından bulimik olmaya itildiğini belirtiyor. 1937 doğumlu Jane Fonda o röportajında: “Babama göre, benim için bu hayattaki en önemli şey nasıl göründüğümdü. İyi bir adamdı ve onu çok severdim, ama bana bir babanın hiç mi hiç vermemesi gereken mesajları verdi; ‘Eğer mükemmel görünmüyorsan, sevilme şansın yok’ gibi!” Bir başka röportajındaysa Jane Fonda şu açıklamayı yapıyor: “Bana sevilmek istiyorsam, zayıf ve güzel olmam gerektiği öğretildi. Bu da bulimia nervoza olmam gibi birçok soruna yol açtı.”
Jane Fonda başarılı bir oyuncu olmasının yanı sıra bir aktivist. Yaşamıyla ilgili bu çok özel bilgileri paylaşma nedenini ise “zayıf görünmek” “güzellik tabuları” gibi kavramlar konusunda gençleri ve anne-babaları bilinçlendirmek olarak açıklıyor.
Bugün 86 yaşında olan Jane Fonda’nın bu mücadelesinin üzerinden çok uzun yıllar geçse de ne yazık ki bazı şeyler hiç değişmiyor: Süpermodel kardeşler Bella-Gigi Hadid de kendileri gibi model olan anneleri Yolanda Hadid’le 10 yıl önce benzer bir sorun yaşıyor. Sosyal medyada AlmondMom hashtag’iyle bu yıl tekrar öne çıkan kavramın kökeniyse şuna dayanıyor: 2013 yılında “The Real Housewives of Beverly Hills” şovunda Gigi Hadid henüz 18 yaşındayken acıkınca annesi Yolanda ona sadece yarım badem yemesini söylüyor. Gigi ise yarım bademin kendisine yetmediğini söyleyince annesi ona “O zaman birkaç bademi uzun uzun çiğneyerek ye!” diyor ve buradan da çocuklarına yemek konusunda aşırı baskıcı olan anneler için kullanılan #AlmondMom (badem anne) kavramı ortaya çıkıyor.
Almond mom neden viral oldu?
Peki, bu olayın yaşanmasının üzerinden tam 10 yıl geçmesine rağmen bu kavram sosyal medyada neden tekrar viral oluyor? 2000, Gen Z ya da bir başka deyişle Y2K (Year 2000) kuşağı, bugüne dek dayatılan beden algısına meydan okur nitelikte beden olumlama (#bodypositivity) kavramını benimsiyor. Beden olumlaması kavramı, sağlıklı olmanın esas olduğu, herkesin “zayıf” görünmek zorunda olmadığı, kendi vücudunu olduğu gibi sevebilme üzerine yoğunlaştığı bir felsefeyi benimsiyor. Oysa bazı Z kuşağı anneleriyse hala “eski tip” yani sağlıklı ya da değil, ne olursa olsun zayıf görünmenin daha makbul olduğu gibi yanlış bir görüşü savunup sosyal medyada çocuklarının yemek yemelerine aşırı ve abartılı olarak müdahale eden birtakım videolar yayınlıyor. Annelerinin yanı sıra gençler de annelerinin yemek yemelerine olan bu “aşırı” müdahalelerini sosyal medya mecralarında almondmom hashtag’iyle paylaşıyor. Bu sayede Z kuşağı, annelerinin de tıpkı Yolanda gibi aşırı müdahaleci tutumlarını bir nevi ifşa etmiş oluyor. Hadid kardeşlerin, anneleriyle olan 10 yıl önceki bu videosu da işte bu tür sosyal medya paylaşımları nedeniyle yeniden gündem oluyor.
Beden olumlamasında sağlıklı olmak esas
Sağlıklı ve uzun yaşamın esas alındığı günümüzde sırf daha zayıf görünebilmek uğruna birçok gencin, ebeveynleri tarafından maruz kaldığı tutumlar, sosyal medyada milyonlarca kişi tarafından fark edilmeye devam ediyor. Öte yandan sağlıklı olmanın hem bedenen hem zihnen bir bütün olarak düşünüldüğü bir zamanda artık “Zayıflamak için 10 adım”, “5 günde nasıl 5 kilo zayıflarsınız?” “Şok diyet!” gibi bilinçsiz diyet uygulamaları kullanılmıyor. Zira, kalıplaşmış güzellik standartları da artık neredeyse tedavülden kalkmış durumda. 90’lı yıllarda birçok moda ve kadın dergisinde sütun sütun yer verilen bu tür basmakalıp, mesnetsiz diyet yöntemleri neyse ki yerini, bütüncül sağlık haberlerine bıraktı. Güzellik yarışmalarının kaldırılmasının dahi konuşulduğu bugünlerde “zayıflamak” gibi kavramların yerine “form tutmak”, “formda kalmak” ya da “sağlıklı kilo vermek” gibi terimler tercih ediliyor.
2000 kuşağı öncesindeki X ve Y kuşaklarıysa kendilerini, bu standartların altında çoğu zaman ezilmiş hissetmişti. Özellikle moda sektöründe yaşanan anoreksiya nedeniyle yaşamını yitiren modellerin ardından gelen haklı ve büyük tepkilerden sonra moda dünyası bir nevi çark etti. Bu tür yanlış güzellik kalıplarının aslında bizzat kendisi belirleyici bir otorite olan moda dünyasının da -gelen tepkilerden sonra- teşvikiyle beden olumlama hareketi 2000’lerin başında doğmuş oldu. Büyük beden koleksiyonlarının öne çıktığı “Kendini sevme” düşüncesinin vurgulandığı son yıllarda, yüzeysel kavramlar yerine moda, güzellik ve kozmetik sektörlerinde sağlıklı ve uzun yaşam için tüm aşamalar -olması gerektiği gibi- bilimsel verilere dayanarak ele alınır hale geldi.
İyi beslenmenin, dengeli yaşamın, düzenli egzersizin, sağlıklı bir zihnin bütün olarak ele alındığı, uzun yaşam felsefesinin bu anahtar kavramları; “ne olursa olsun zayıf görünebilmek” gibi çok eskide kalan yanlış düşüncenin neyse ki 10-0 önüne geçti!
Anoreksiya ve bulimia farkı
Bulimia nervoza nedir? Tekrarlayan aşırı yeme nöbetleri sonrasında kusma, müshil kullanımı veya aşırı egzersiz gibi yöntemlerle fazla alınan kalorilerden kurtulma çabasıyla karakterize edilen bir yeme bozukluğudur.
Anoreksiya nervoza nedir? Bireyin aşırı kilo kaybetme amacıyla yetersiz beslenmeye yönelmesi ve çarpık kilo algısı ile karakterize edilen ciddi bir yeme bozukluğudur.
Farkları neler?
Yeme alışkanlığı açısından
Anoreksiya nervoza: Yetersiz beslenme ve kalori alımını reddetme temel özelliktir.
Bulimiya nervoza: Aşırı yeme nöbetleri yaşanır ve ardından bu fazla kalorileri atmak için kusma, müshil kullanımı ya da aşırı egzersiz gibi yöntemlere başvurulur.
Görüntüye odaklanma nasıl?
Anoreksiya nervoza: Sürekli olarak vücut kilo kontrolü ve düşük vücut ağırlığına odaklanma belirgindir. Genellikle aşırı bir zayıf görünüm hakimdir.
Bulimiya nervoza: Kilo kontrolü önemlidir ancak genellikle normal ya da hafif kilolu olunabilir.
Kontrol kaybı ve bilinç açısından
Anoreksiya nervoza: Kontrol kaybı genellikle az yemek yeme şeklinde ortaya çıkar, birey aşırı zayıflığına rağmen kilo kaybını inkar eder.
Bulimiya nervoza: Kontrol kaybı genellikle aşırı yeme nöbetleri sırasında meydana gelir, bu nedenle birey kilo alımını fark edebilir ancak bununla başa çıkmak için kusma, müshil kullanımı ya da aşırı egzersize başvurur.